Yunan medyasında ‘Türkiye’ imajı nasıl çiziliyor?

ATİNA – Yunanistan söz konusu olduğunda, Türkiye’nin ana akım medyasındaki manşetler bire bir. Yunan hükümetinin gerçekte ne yaptığı, Yunan halkının neler yaşadığı ya da söz konusu gelişmelere ulaşmak için hangi kaynakların kullanıldığı gibi haberlerde asıl sorun, Yunanistan’a ‘huysuz komşu’ rolünü uygun bir biçimde inşa etmektir. .
Bazen karşı tarafta eski bir generalin yaptığı açıklama bulunup ‘haber’ yapılıyor, bazen birkaç adam televizyon stüdyolarında buluşarak Ege’de olası bir savaş senaryosunu uçak photoshoplu bir harita önünde ciddi ciddi tartışıyorlar. … Bazen mikrofon bir pop şarkıcısına uzatılır. ve Yunanistan hakkındaki niyetleri.
Sorulacak asıl sorular köşe bucaklarda. Özellikle iki ülke de seçimlere hazırlanırken gerçeğe ulaşmak daha da zorlaşıyor. Çünkü önümüze konulan bir ülke değil, o ülkenin imajı oluyor. Bu nedenle, denklemi tersine çevirerek başlayabilir ve Yunanistan’daki ana akım medyanın Türkiye imajını nasıl ele aldığını öğrenmeye çalışabiliriz.

Uzun yıllardır Türkiye üzerine çalışan Yunan gazeteci Evangelos Areteos ile konuştuk ve Türkiye-Yunanistan ilişkilerine medyanın merceğinden bakmaya çalıştık.
‘MEDYA GERÇEK BİLGİYE ULAŞMAYA ÇALIŞMAZ’
Yunan medyasını daha yakından tanımak için oyuncuların sözlerinden başlayalım. Yunanistan’da ana akım medyanın siyasi dağılımı nasıl? Alternatif medya hangi bileşenlerden oluşur?
Yunanistan’da medya yıllardır hiç değişmedi. TA NEAve VIMA’YAgazeteleri ile Mega TV Televizyon kanalının medya kümelenmesinin sahipliğinde büyük değişiklikler oldu, ancak Yunanistan’daki medyanın genel resmi aşağı yukarı aynı kaldı. Kabaca bu kümenin iktidara karşı bazı boşlukları olduğunu söyleyebiliriz ama ‘hükümet karşıtı’ olarak da değerlendirilemez. Diğer büyük medya kümesi Kathimerinive SKAI TVaçıkça hükümet yanlısı solcu büyük gazete Efimerida ton Syntakton hükümetin karşı çıktığı açık bir biçimde. Ayrıca, GERÇEKAynı zamanda hükümet yanlısı olan bir medya kümesi var.
Alternatif medya yıllar içinde çok daha değerli hale geldi, ancak genellikle sansasyonel ve oldukça popülist haberlerle karakterize ediliyorlar.
Bu yıl Türkiye ve Yunanistan birbirine yakın seçimlere gidiyor. Elbette seçim sürecinin yaklaşması dış politikada bazı sürtüşmelerin artacağı anlamına geliyor. Yaklaşan seçim sürecinin medyadaki yankısı sizce Türkiye-Yunanistan ilişkileri açısından nasıl? Seçimlerle birlikte artan gerilim medyaya nasıl yansıdı?
Medya, iki ülke arasındaki ilişkiler söz konusu olduğunda hem Yunanistan hem de Türkiye’de oldukça olumsuz bir rol oynamaktadır. Her iki tarafta da medya, hükümetin anlatısını benimsiyor ve gerilim yükseldikçe resmi anlatıdan kaçmak giderek daha zor hale geliyor.
Her iki tarafta da var olan temel sorun, medyanın karşı taraftan gerçek bilgileri getirmek için çaba göstermemesi. Örneğin dikkat ederseniz Türkiye’de çok az Yunan muhabir var, Yunanistan’da ise daha da az Türk muhabir var. Ve yapılan röportajlar ya da yapılan bahisler çoğu zaman zaten sürmekte olan gerilimin sınırlarını aşamaz. Örneğin, her iki taraftaki yerel siyaset ve toplumlar hakkında çok az şey biliyoruz, ancak tüm medya resmi açıklamalara ve duyurulara odaklanıyor. Bu gerçekten büyük bir sorun çünkü karşı taraftan gerçek bilgiye sahip olmadıkça karşı tarafta neler olduğunu anlamak ve ortak paydalar bulmak çok zor.
Hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da seçimler yaklaşırken medyanın daha sorunlu bir rol oynayacağını düşünüyorum.
‘AGGRESİF TON ALTERNATİF BİR RESİM ÇİZMEYİ ZORLADI’
Bildiğiniz gibi Türkiye’deki ana akım yanlısı medya, hayali bir Yunanistan imajından yola çıkarak bir anlatı yaratıyor. Peki, ana akım medyanın Yunanistan’daki ‘Türkiye’ imajı nasıl? Türkiye neyi temsil ediyor? Yunan ana akım medyasının gözünden bir Türkiye karikatürü çizmek istiyorsak nasıl çizelim?
Burada çok büyük bir sorun var: Türk Hükümeti, Yunanistan’a karşı Atina’yı bombalayacak kadar saldırgan bir tavır takındı. Bu nedenle Türkiye’nin Yunanistan’daki resmi oldukça olumsuz. Bir başka örnek de Türk Hükümeti’nin Yunan makamlarının adalara yaptığı ziyaretleri açıkça ‘provokasyon’ olarak değerlendirmesidir. Bu söylem, Ankara’dan revizyonizm olarak görülen söylemle birleşince, “Türkiye, mevcut sınırlardan açıkça şüphe duyarak Yunanistan’ı her gün tehdit ederek genişleme niyetinde” imajı yarattı.
Bu anlamda bugün Türkiye’nin Yunanistan hakkında söyledikleri hızla bir tehdit olarak görülüyor ve Türk hükümet yetkilileri bu duyguyu her gün besliyor. Üstelik bu sadece ana akım medyaya da yansımadı. Aynı şey hem hükümet yanlısı hem de hükümet karşıtı medya için geçerli, ancak alternatif medya için daha az geçerli.
Türkiye’nin çok agresif bir üslup benimsemesiyle Yunanistan’ın farklı bir Türkiye tablosu çizmeye çalışması zorlaştı.
‘MEDYA YANGININ ÜZERİNE BENZİN DÖKTÜ’
Türkiye ve Yunanistan’da sağ ana akım basın karşıt haberler yazıyor. Ancak paradoksal olarak, haberlere bakış açıları birbirine çok benziyor. Örnek vermek gerekirse bazen çok değersiz ya da eski haberler karşı tarafta çok büyük bir gelişmeymiş gibi sunulabiliyor: “Falanca eski general dedi ki: İstila edeceğiz”… Gazetecisiniz. iki ülkenin gündemini takip ediyor. Türkiye ve Yunanistan ana akım medyasını karşılaştırdığınızda ne gibi benzerlikler veya farklılıklar görüyorsunuz?
Tüm bu emekli asker ve subayların iki taraf medyası için en büyük sınav olduğunu düşünüyorum. Her iki taraf da söylediklerini çok fazla önemsiyor ve anında çok olumsuz bir atmosfer yaratıyoruz. Aradaki fark şu ki, Türkiye’ye karşı saldırgan söylemi benimseyen çok sayıda Yunan subayı yokken, birçok Türk askeri birçok hükümetin telaffuzunu benimsiyor. Elbette Türk hükümeti ve askeri yetkilileri, bu saldırgan üslubu ve söylemi ‘Yunan yayılmacılığına’ karşı savunmacı bir tavırla yanlış bir okumayla geliştiriyor.
Medyanın bir başka sınavı da, Yunan-Türk çıkarları hakkında önemli ve birikimli analistlere ve yorumculara nadiren yer vererek, en saldırganlara yer bırakmasıdır.
Medyanın sansasyonellikten uzaklaşmaya çalışması gerekirken, alev alev yanan ateşe benzin döküyorlar.
Yunanistan’da konuşulan konu Türkiye’nin gündemine geldiğinde, farklı siyasi geçmişlere sahip gazeteler görece ortak bir telaffuz mu üretiyor?
Evet az önce de açıkladığım gibi tüm bunlara mesafeli durmak neredeyse imkansız. Tam tersini düşünün, Yunanistan Türkiye’den çok daha büyük bir ülke ve Yunanistan Cumhurbaşkanı ve Yunan siyasetçiler her gün Türkiye’yi işgal edecekler, ‘bir gece ansızın gelebilirler’, Ankara’yı Typhoon füzeleriyle bombalayacaklar ve Türk hükümet yetkililerinin Edirne’ye saldıracağını. ya da Kaş ziyaretlerinin ‘Yunanistan’ı kışkırttığını’ varsayalım.
Bugün her Yunan böyle hissediyor: Türkiye her zaman tehdit ediyor.
Yani medyanın siyasi ve ideolojik temaslarından farklı bir hikaye üretmesi imkansız hale geliyor.
haber-adilcevaz.com.trserinhisarajans.xyzselendiajans.xyzsehitkamilajans.com.tr